Edirne'de iki gün süren "Balkanlar'da Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu" başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen sempozyuma, ülke genelinden ve Balkanlardan çok sayıda akademisyen, din görevlisi ve sivil toplum temsilcisi katıldı. Trakya Üniversitesi'nde gerçekleştirilen etkinlikte, Alevilik ve Bektaşilik'in Balkanlardaki tarihi, kültürel etkisi ve günümüzdeki durumu ele alındı. Sempozyumun açılış konuşmalarında, Balkanlar'ın zengin kültürel mirasının vurgulanmasının yanı sıra, Alevi-Bektaşi kültürünün korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılması gerekenler tartışıldı. Etkinlikte, Alevi-Bektaşi inancının toplumdaki yeri ve önemi üzerine çeşitli sunumlar yapıldı. Katılımcılar, Alevi-Bektaşi kültürünün Balkanlar'daki tarihi yolculuğunu ve günümüzdeki durumunu değerlendirme fırsatı buldu. Sempozyum, Alevi-Bektaşi kültürünün geleceğine ışık tutacak önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Alevi-Bektaşi Kültürünün Korunması

Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisi, cemevlerinin bakım, onarım ve tefrişatı için yürütülen çalışmaları anlattı. 2023 ve 2024 yıllarında 355 cemevinin iyileştirildiğini, 2025 hedefinin ise 500 cemevine ulaşmak olduğunu belirtti. Deprem bölgesindeki cemevlerinin onarımı için de önemli bir bütçe ayrıldığını, yeni cemevi inşaatlarının planlandığını vurguladı. Ayrıca, Alevi-Bektaşi kültürünü belgelemek ve yaygınlaştırmak için hazırlanan ansiklopedi ve kütüphane projelerinden bahsedildi. Kaygusuz Abdal Kütüphanesi'nin kurulması ve Alevi-Bektaşi el yazmalarının dijital ortama aktarılması gibi projelerin önemi vurgulandı. Çalışmaların milli birlik ve beraberliğe katkı sağlamayı amaçladığı belirtildi.

Balkanlar'da Alevi-Bektaşilik'in Tarihi

Trakya Üniversitesi Rektörü, Balkanlar'ın tarih boyunca farklı din ve kültürlere ev sahipliği yapmış bir bölge olduğunu söyledi. Bölgenin kültürel çeşitliliğinin zenginliğine değindi ve sempozyumun, Alevi-Bektaşilik'in bu zenginlikteki yerini ele almanın önemini vurguladı. Rumeli'nin kültürel mozaiğinde Alevi-Bektaşilik'in değerli bir parçası olduğunu ifade etti. Sempozyumda, Alevi-Bektaşilik düşüncesinin edebiyat, müzik, mimari ve sosyoloji gibi farklı disiplinler aracılığıyla inceleneceğini belirtti. Katılımcıların Balkanlar'daki Alevi-Bektaşilik'in tarihini ve günümüzdeki durumunu tartışacakları vurgulandı. Rektör, sempozyumun Alevi-Bektaşi kültürünün geleceğine katkıda bulunmasını diledi.

Milli Birlik ve Barış Çağrısı

Vali, Balkanlar'dan günümüze uzanan medeniyet mirasına dikkat çekti. Macaristan'daki Gül Baba Türbesi örneğiyle, farklı milletlerin ortak kültürel değerlerini paylaştığını gösterdi. İnsanların barış ve huzur içinde yaşaması gerektiğini vurguladı. Balkanlar'da farklı kültürlerin bir arada yaşadığını ve bu zenginliğin korunması gerektiğini ifade etti. Bu tür sempozyumların, ortak kültürel değerleri hatırlatmak ve paylaşmak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Vali, Alevi-Bektaşi kültürünün barış ve hoşgörü mesajının günümüzde de önemini vurguladı. Toplantının, Türkiye'deki milli birliğin güçlendirilmesine de katkı sağlayacağına inanç belirtti.