ÇED Kararına İtiraz
Batı Trakya'daki X ilçesinde planlanan andezit taş ocağı projesi, yerel halkın yoğun tepkisiyle karşı karşıya kaldı. İlçe Valiliği tarafından verilen 'ÇED gerekli değildir' kararı, köy sakinlerini harekete geçirdi. Yüzlerce köylü, projenin çevreye ve tarıma vereceği zararlara dikkat çekerek, kararın iptali için hukuki mücadele başlattı. Köylüler, projenin iptali için hem idari hem de adli yolları kullanacaklarını belirttiler. Mahkemeye verilen dilekçelerde, su kaynaklarının ve tarım alanlarının olumsuz etkilenmesi, yaşam alanlarının tahrip olması, gürültü kirliliği ve olası sağlık sorunlarına dair kaygılar dile getirildi. Uzmanlar da projenin çevresel etkilerinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Köylülerin Hukuk Mücadelesi
Edirne bölgesindeki Y ve Z köylerinin sakinleri, hukuk yollarına başvurarak projenin durdurulması için mücadele veriyorlar. Köylüler, maden ocağının tarım alanlarına ve su kaynaklarına vereceği zararlardan endişe duyduklarını ifade ediyorlar. Mahkemede, projenin çevresel etkilerinin yeterince değerlendirilmediği ve kamuoyunun görüşlerinin dikkate alınmadığı iddia ediliyor. Avukatlar, Keşan bölgesinin hassas ekosistemini ve tarımsal üretimini korumanın önemini vurguluyor. Projenin ekonomik getirisinin çevresel ve sosyal maliyetlerden daha ağır basmadığını savunuyorlar. Köylüler, verdikleri hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdürme kararlılığındalar. Mahkeme sürecinin uzun ve zorlu olması bekleniyor.
'ÇED Gerekli Değildir' Kararının İptali İçin Dava
Edirne Valiliği'nin verdiği 'ÇED gerekli değildir' kararı, köylüler tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Köylüler, kararın bilimsel verilerle desteklenmediğini ve kamuoyunun görüşlerine yeterince önem verilmediğini savunuyorlar. Hukuki süreçte, kararın iptali için gerekçeli bir dava açıldı. Davanın sonucunda, projenin tamamen iptal edilmesi veya ÇED raporunun hazırlanması bekleniyor. Bu durum, projenin hayata geçme sürecini önemli ölçüde uzatabilir. Köylüler, mahallelerinde yaşayacakları potansiyel olumsuzlukları önlemek için hukuk mücadelesini kararlılıkla sürdürüyorlar. Çevre örgütlerinin de desteğiyle, kamuoyunda farkındalık oluşturmaya çalışıyorlar. Projenin geleceği, mahkemenin vereceği karara bağlı kalacak.